Sayfalar

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Musteri her zaman Hakli degildir..




Bu sefer icimi dokmeye geldim.. Berbat bir cumartesi gunu gecirdim.. Ben haftasonlari gec saate kadar yatakta kalmayi cok severim ama annem de sabahin korunde kalkar sagolsun.. Dolayisiyla bu ara rahatsiz da oldugu icin benim yatak keyfim de son buldu.. Buna alistim artik.. Sabah erkenden kalkip kahvaltiyi yaptiktan sonra evde temizlige giristim.. Tam temizligin ortasindayim o nefret ettigim melodisi ile is telefonum caliyor.. Bizim isimizde haftalik olarak tasidigimiz bir cagri cihazi var 7/24 ulasilir olmamiz gerrekiyor ki herhangi bir musterinin sisteminde bir ariza olursa aninda mudahale edip sorunu cozebilelim.. Bu acayip bir stres yaratiyor cunku 24 saat her an calabilir ve acil sistem arizalari oldugu icin surekli stres demek.. Bu ara insanlar yaz tatiline de ciktigi icin nobet sirasi cok daha cabuk geliyor. Neyse saat 11 arandim. Tamam sisteme baglanayim bakalim ne yapabiliriz.. Sisteme bir girdim ki ne yapmislarsa toparlanmak imkansiz.
Bilgisayar sistemleriyle alakasi olanlar daha rahat anlarlar.. Telekom sirketlerine destek veriyorum ben.. Adamlarin tum database kayitlari gitmis hatta database tablolari bile ucmus.. Allahtan hizmet verdikleri hatlar o database uzerinde tutulmayan cinsten yoksa tam bir felaket musterilerin hicbiri telefonla konusamazdi..
Neyse adamlara ne yaptiniz da bu sistem bu hale geldi diyorum biz birsey yapmadik diyorlar ki problemin durduk yere olmasi mumkun degil..Neyse ne yaptiklarina zaten bakacagim ama bir yandan bagiriyorlar diger yandan beceremiyorsunuz mudurunuzde gelsin diyorlar bu arada Kanada daki diger takima ulasamiyoruz. Onlarin uzmanlik alani oldugu icin de biz su olacak diyemiyoruz. Ama tabii Kanada gelmeyince mecbur anlattik, bu arada sistemde adamlarin ne yaptiklari da belli oldu.. Gitmisler aslinda kullanilmamasi gereken dokumanlar ile bir ust yuke cikmaya calismislar tabi bu arada sistemi mahvetmisler...
Sistem duzelmez sifirdan yeni yukleme yapacaksiniz dedik.. Tabi bu arada 9 saatimiz mahvoldu, bir yandan musteriye bir yandan digerlerine dert anlatmaya calisiyoruz.. Ve adamlar yaptiklari hatayi kabul etmek bir yana soylemiyorlar bile..

Simdi bu gibi durumlarda "olen mi olduren mi suclu derler ya " o lafin dogruluguna inanirim.. Her isin cekilmez taraflari vardir.. Benim isin de boyle bir pis tarafi var. Insanlar hata yapabilir ama hatalar da bir sekilde duzeltilmek icindir. Bence onemli olan yapilan hatanin kabul edilmesidir. Cunku eger kabul etmez bir de hatanin yukunu baskasinin omuzlarina yuklemeye calisirsan ortalik cok daha fazla karisir ve sonucta icinden cikilamaz bir hale gelinebilir..

Bence hatalarimizin asil sebeplerini buldugumuzda cozum cok daha kolay bulunabilir, ayni bizim musterinin hatasini bize en basindan soylese 9 saat yerine yarim saatte ayni cozumu verebilecegimiz gibi...

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Aptallik mi ki ASK???




Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup "Aşk" sanıyorsunuz!"
William Shakespeare


Ne kadar da dogru bir laf soylemis Shakespeare, kimse icin degilse bile benim icin oyle..
Hani derler ya hep “benim icin onemli olan once ruh guzelligi” diye… Tamam benim icin de ruh guzelligi onemli ama fiziksel olarak begenmedigim birinin de ruhu guzel mi diye bakmaya calismiyorum ki… Benim icin de ruh guzelligi onemli ama once dis gorunus geliyor.. Ne yapayim, yanlissa da yanlis.. Begenmedigim birini tanimayi da deneyemem…
Ama gecenlerde bu sozu gordugumde asil yanlisimin iste o begendigim bedenlere hayalimdeki ruhlari koyup “asik oluyorum galiba deyisim” oldugunu anladim..
Bedeni begendim tamam ama bu demek degil ki ruhunu da begendim. Iste ruh guzelligine bakip onay vermek bu noktada ortaya cikiyor bende ya da cikmali..
Oysa oyle mi birini begendim evet fiziksel cekim var bir araya geldik ya da gelemedik.. Iste mukemmel insan ve „ ama o oyle yapmaz ki, ama o oyle demez ki.“ gibi cumleler kurmaya basliyorum.. Ah be safim ne biliyorsun yapmayacagini, bazen kendi yaptiklarina bile anlam veremezken bir yabancinin neyi yapip neyi yapmayacagini nerden biliyorsun?? Ask mi bu?? Askin gozu kor etmesi mi, sadece gozu degil mantigi ve beyni de mi kor ediyor bu ask denen vazgecilmez ama yakalamasi da zor duygu?? Yoksa benim aptalligim mi?? Shakespeare benim gibiler icin mi soylemis bu sozu??

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Pazartesi Sendromu..



Artik yagmurlu bir hafta yerine Temmuz ayini yasayabiliriz umarim..
Evet sabaha nasil basladim?? –aslinda hala baslayamadim- Pazartesi gunleri boyle bir bezginlik oluyor bende. Sanirim Pazartesi sendromu dedikleri boyle birsey.. Oglene kadar hic bir is yapmak istemiyorum. Isle ilgili mailleri okunmasi gerekenler ve digerleri seklinde ayirip sonraya birakiyorum..:)
Aslinda oyle Pazartesi sendromu Cuma nesesi cok inandigim seyler degil.. Ama soyle bir donup baktigimda isim koymasamda bunlarin hayatimda var oldugunu gormeye basladim..
Peki neler yapilabilir bu Pazartesi sabahi bezginliginden kurtulmak icin..

1) Sabah ilik bir dus -ben hep gece yatmadan once dus alirim kucuklukten aliskanlik.. Annem hemen banyoya ordan da yataga sokardi bizi hasta olmayalim diye.. Simdi de saclarimi kurutmuyorum diye kiziyor ya neyse..:)
2) Ise arabayla geliyorsam sehiricine girene kadar cami acip orman havasini almak – bu biraz bana ozel bi durum.- Otobusle geliyorsam en one oturup tum yolu izlemek..
3) Ise geldik.. Guzel bir kahvalti ve kesinlikle bahcede –bu yaz aylarinda yapilabilir-
4) Artik masaya oturma vakti…Eee nolcak simdi bi suru de mail gelmis napcaz.. Hemen eglenceli bir parca lazim – bu siralar Sila ve Alain Delon favorim bayiliyorum ve sandalyede oynuyorum resmen…
5) Kulaklik kulagimizda mailler beklesin biraz daha gelip birsey de soran yoksa e tabi ki foruma dalma vakti – hos bunun icin bir vakit yok, bilgisayarim aciksa ve internet baglantim varsa hep forumdayim..hehehh Onun icin forumu saymiyorum ben o vazgecilmez olmazsa olmazlardan.
6) Foruma da goz attik, tamamina bakmaya vakit yetmez o kadar da abartmayalim mesaideyiz di mi..:) Bi de azicik magazine baksam.. Ayse Ozyilmazel’i de okuduk.. Uzucu haberleri simdi okumayalim sonra okuruz..
7) Aaaa ogle yemegi saati gelmis nasi da gecti zaman..;) Hadi yemege gidelim..
8) Kahvemizi de ictik, artik mailleri erteleyemeyiz hadi okumaya baslayalim.. Bir de gerekli cevaplari yazalim..
9) Simdi de islere gomulme ve de sorunlarla basetme vakti...


Evettt ve saat 6 olmus.. Hadi hazirlanip cikalim artik.. Ve eve geldik hadi yemegi hazirlayalim, sofrayi toplayalim, bulasiklar makinaya, ee Tvde ne varmis.. Biraz da kitap mi okusam ki??
Aaa saat de kac olmus yarin yine is var yatalim artik... Saati kurmayi unuttum mu yine!!!

Iste bir Pazartesi gunu boyle geciyor bende.. Araya degisiklikler giriyor zaman zaman tabi ki ama genel olarak bu cercevede. Benim Pazartesi sendromum bu sekilde geciyor?? Sizler neler yapiyorsunuz??
Haftaya daha enerjik baslamanin kendinize gore yollari var mi??

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Internet ve Alisveris Cilginligi




Bugunku konu beni baya bi fena duruma getirdi son zamanlarda. Hayatimin her alaninda oldugu gibi alisveris konusunda da her zaman kontrollu olmusumdur. Bunda burcumun da etkisi var sanirim. Bogalar hep kontrollu ve paraya duskundurler. Ama cok begendigi birseye de elinde avucunda ne varsa hepsini harcarlar. Onceleri oyle cok begendigim ve tum parama mal olacak seyler anca yilda bi kere ortaya cikardi.Hatta etrafim Cimri oldugumu da soyler –cok haksiz degillerdi!!-. Ama kontrolumu kaybettigimi Kredi karti limitim –ki banka bana bunu verdiginde manyak misiniz bu limite ben nasil geleyim gibi bir tepki vermistim- ile kullanilabilir limitim arasindaki daglar kadar farki gordugumde vardim. Durum cok vahim.. Hemen olaya el atmali. Once bu hale nasil geldigime bakalim..

1) Artik kendi isim ve dolayisiyla kendi param var. Parayi kimseye sormadan kimseyi dusunmeden harcayabilirim. Durum 1, hic giymeyecegim bir kiyafeti bile aa cok ucuzmus diyerek alma noktasina bu dusunceyle geldim.

2) Kredi kartinin asgari ucret kismini odeyip aynen alisverise devam etmek Boylece borc artmaya devam ederken bendeniz az bir miktarla sanki tum borcu kapattigimi zannederim.

3) Internet alisverisi Iste kontrolumu tamamen kaybetmemin asil nedeni budur.. Bir de sanal kart kullaniyorum ya sanki alisveris de sanal. Akilli insan, ne diye ucarsin. Senin bir suru borcun var, para biriktirmen lazim. Sanane internetteki su damacanasinin cok ucuz olmasindan!! Kesinlikle cok coookk dikkatli olmak lazim alisveris isinde ki bir de internet alisverisine sardiniz mi etrafa post-itler asin Alisveris Yapma yazanlardan..

Bu internet alisverisi olayinda son noktam ise Private Shopping siteleri.. Bunlar soyle calisiyor: Uye oluyorsunuz ve bu sitelerin gunluk ozel firsatlari oluyor. Bazen bir Yoga Merkezinde egitim indirimi, bazen bogazda bir balik restaurantinda indirim bazen de bir guzellik merkezinde indirim.. ama bu indirimler oyle %10-%20 degil.. %50-%60 bazen %80’i bulabiliyor. Tabi durum boyle olunca „hiii!! Fiyati gordun mu inanamiyorum kesin almali.. Yoga nasil birseymis merakimiz gider begenmezsekte” gibi cumlelerle birbirini gaza getiren arkadaslar toplu halde bu firsati kacirmadan alirlar.. Tabi bu firsatlar her gun ayni sekilde devam ettiginden sonuc kredi kartina bakip “Aman Tanrim!!, ben ne yapmisim” seklinde kendinize gelmeye calismanizdir..

Evet iste benim yasadiklarim bunlar. Su anda yaptigim kredi kartimi cuzdanimin en gorunmez kosesine saklamak ve sadece nakit alisveris.. Direk para verince kesinlikle daha az para harcaniyor. Psikolojik birsey sanirim..

Ama yine de haberlesme departmani –bizim sirkette kargolarin geldigi bolum- beni ne zaman arasa pek bir mutlu oluyorum.. Her zaman olmasa da arada bir arasalar fena olmaz yine de..:)))