Sayfalar

27 Eylül 2010 Pazartesi

Sonbahari sevmiyorum...




Bugunlerde uzerimde bir umursamazlik var sanki.. Ben mi kurtaracagim dunyayi diye dolasip duruyorum.. Isde de boyle ozelde de.. Hersey olacagina varir diyenleri dinleyecegim biraz da.. Ne kadar sen mudahale etmezsen olacagi degistirme imkanin da olmaz diyenlerden olsam da.. Etrafi dinlemeye karar verdim.. Zaten sonbahar geldi hic sevmem ben sonbahari.. Ne sicak olur ne soguk, zaten sogugu da sevmem ben.. Hep ayz olsa niye kis gelmedi demem sanirim.. Belki de kisi yasayabildigim icin bu dusuncem ama yine de ben yaz mevsimini seviyorum..

IS hayati.. Bazilarinin buyuk bir ozlemle bekledigi hayat.. Evet cok guzel yanlari var.. Bir kere kendi parami kazandigim icin harcarken kimseye birsey sormak zorunda ya da hicbir seyi dusunmek zorunda degilim.. Sonra yeni bir ortam, yeni arkadaslar,yeni topluluklar.. O cok merak ettigim toplantilarda neler konusuldugunu artik biliyorum bazen yeter artik toplanti yapmaktan biktim diyesim geliyor.. KEndi masam var, uzerinde hicbir fotograf olmayan ama tamamen bana ait bir masa.. UZerinde renkli kalemler, defterler, yanlarda asili siirler olan yesil bir masa.. Sonra isimde iyiyim ve bunun farkindalar.. Bir de kotu taraflari var, mesela ne kadar fazla is yaparsam o kadar daha fazlasini istiyorlar. Sorumlulugu ben aldikca insanlar kose bucak sorumluluk almaktan kaciyorlar. Ben de birakinca isler sarpa sariyor ve sonuc olarak bana " herkes cok duzenli olamiyor, sen biraz duzeni tuttursan onlar uzerinde de iyi olur" deniyor. Iyi de ben de onlarin seviyesindeysem eger neden ben alayim sorumlulugu bunun basa birsey kazandirdigini gosterin ki bend e fazlasini yapayim.. Yoksa yapmiyorum arkadsim ben de.. Ben miyim elin enayisi..
Ahh bir de ilk defa buraya ayziyorum yeni is arayislarina ciddi olarak basladim.. Burda rahat calisiyorum disarisi belki daha yogun tempoda calistiriyor denebilir ama ben burda da yeteri kadar yogun calisiyorum digerlerine gore.. Millet saat 10 dais basi yaparken ben 9 da masamda oturuyorum.
Is meselesinde daha saatlerce yazabilirim ama bu kadari yeterli bugunluk..:)

Geleyim ozel hayata.. Ben kendi basima yasamayi hareket etmeyi seven bir tipim. Aileme ayri eve cikmayi istedigimi soyledigimde annem "evlenmedn olmaz" diyor. Iyi de benim istedigim kendi basima yasayabilmek biriyle evi paylasmayi istesem zaten ailemden ayrilmam deli miyim ben yemege, temizlige, ev isine karismadigim yerden cikip baska eve gecmeyi isteyeyim. Ama beni anlamiyorlar. Aaa bir de artik yasim gelmis zaten evlenmem de gerekirmis, ilerde boyle olmazmis, insanin cocugu da olmaliymis.. Herkesin kendine gore vardir bir plani neden bu tur dayatmalara gidiliyor ki.. Ben istemiyorum evlenmek filan, etrafimda bir tane mutlu ama gercekten evli oldugu icin mutlu bir cift yok ki.. Ben boyle mutluyken neden birine bagli bir hayata gecis yapayim ki zaten etrafta buna degecek kimse de yok, en azindan benim icin yok.. Acaba anlasmali evlilik yapabilecegim birini bulabilir miyim? Hani ev arkadasi gibi mesela.. Etraf evli bilir ama ben hayatimi yasarim ama o da olamz gece disari ciksam sen evli bir kadinsina doner bu defa laf.. Off off.. Ne yapacagim ben yaaa..
Cok bunladim bu ara.. 29 Ekim'de KApadokya'ya gidiyorum bu arada.. Umarim guzel gecer..:)

13 Eylül 2010 Pazartesi

Sanal Alem ve Cocuk...




Bilgisayar ve sanal alem… Cagimizin vazgecilmezi oldular..
Internette hersey var… Maddi manevi gercekten hersey bulunabiliyor.. Abartma diyenlere abartmiyorum diyebiliyorum.. Arayan mevlasini da belasini da bulur..
Benim de her an elimin altinda olmasini istedigim birsey bu..
Ama kullanim amaci ve kullanimda dikkat edilmesi gerekenler var.. Ozellikle anne babalara cok fazla is dusuyor bu konuda.. Cunku cocuklar icin de hem yararli hem zararli hersey var internette…
Bilgisayarin ve internetin bana kazandirdigi bir cok sey var.. En onemlisi asla vazgecmeyecegim dostluklarim oldu.. Bircogunu gordum tanidim ama henuz yuzunu gormesemde cok sevdigim kisileri de tanidim bu sanal alem sayesinde…
Ama kullanima gore verdigi zararlari da hergun goruyoruz.. Her gun bir programda internetten tanistigi kisiye kacan bayanlarin basina gelenleri okuyoruz..
Bunun yaninda ailelerin bilincsiz ya da duyarsiz olmasi da var..En basitinden kendi teyzemi ornek vereyim.. Iki tane kizi var biri 14 yasinda henuz ama asi genclik tabirine uyanlardan.. En son bunun bilgisayarini elime gecirdigimde MSN yazismalarini gizliden aldim.. Bu arada teyzemler evde masaustu bilgisayar varken bir de ustune Laptop aldilar..Yaptigim yanlis da olsa o henuz 14 yasinda ve hareketleri hakkinda bilgi saibi olmak zorundayiz, bunu ona belli etmeden yapmak gerekir ama. Neyse ben teyzeme bile soylemeden basladim okumaya ama ne bulursun.. Bizim kiz asmis kendini.. Teyzemle oturup konustum.. Dedim teyze kizini kontrol etmek zorundasin, durum budur. Ne yapayim dedi ben de interneti kisitla dedim teyzemin cevabi „ Ama odevleri icin gerekiyor“. Simdiki ogretmenler de bir alem birinci sinif ogrencisinden istedikleri odev „ Git bu fisleri bilgisayarda yaz ciktisini al getir“, biraz buyuk siniftan istenen “Kurtulus savasini internetten arastir, ciktisini al getir“. Bu nedir yaaa, boyle odev mi olur.. Biz ansiklopedilerden okurduk sayfa karistirir kutuphaneye giderdik.. Simdiki cocuklar ya direk evden ansiklopedi yerine web sayfasi dolasiyor ya da kutuphane yerine internet kafeye gidiyor. Sistem zaten bozuldu iyice zivanadan cikiyor..
Henuz bir ebeveyn degilim ama bir gun olursam eger cocuga liseye kadar bilgisayar ve internet yok. Cocuk oldugunu anlasin, kossun, atlasin,ziplasin, top oynasin. He illa odev mi var mecbur mu tabi ki kullanabilir, ben sonradan onun o bilgisayarda neler yaptigina bakabilirim. Simdiki anne babalar aman ben anlamiyorum deyip isin kolayina kaciyorlar. Anlamiyor olabilirsiniz ama her anne-baba cocugunu tanir, biraz supheleniyorsaniz cocuk odev arastirirken anlamasaniz da cocugun yaninda oturun. Guvensizlikse adi oyle olsun. Cocuk da olsa herkesin bir ozel hayati tabi ki vardir ama belli bir yasa kadar anne-babalarin bu ozel hayattan haberdar olmasindan yanayim. Bunu cocuga belli etmeden yapabilmek en guzeli boylece aradaki guveni saglamak cok daha kolay olur..
Internet bilincli kullanildiginda size cok buyuk artilar saglar.. Ama bunun yaninda bilincsiz kullanildiginda da iyi-kotu herseyin kesfedilmesini de saglar.. Biraz dikkat lutfen!!!

Kagit - Kalem dostlugu...




Uzun zamandir kagida kaleme dokunmuyorum.. Su anda bile dokunmuyorum, bilgisayar basinda tikir tikir yaziyorum bu yaziyi ki ben birseyler yazacaksam illa kagit kalem kullananlardandim bir zamanlar.. Ama duruma ayak uydurma boyle oluyor iste..
Bilgisayar muhendisi olmama ragmen bilgisayarin kullanim amacini astigini dusunenlerdenim.. -Sanirim bugun biraz kendimi anlatma gunum- Katlaniverirsiniz ama di mi birazcik..:)

Off nerden baslasam neler anlatsam hic bir plan yok. Aklima geleni yazacagim, daldan dala atlamissin kizim diyebilirsiniz cunku sanirim oyle olacak..

Evet kagit kalem olayi ne zaman degisti de klavye parmak olayina dondu?? Sanirim evimizden tasininca oldu bu olay.. Bizim evimiz yikildi ve yeni sehir duzenine ayak uydurmak icin yenileniyor su siralar.. Oysa bizim ne guzel kooocaman balkonlu bir teras katimiz vardi, aile apartmanimiz, tum sokagi tanidigimiz komsularimiz.. Simdi 7 daireli apartmanimiz olacak 11 daire ve birbirini tanimayan sabahlari gunaydin bile demeyen insanlar... Su siralar gecici olarak oturdugumuz evdeyse tam bir duzenim yok yani tum esyalarim benim duzenimde degil.. Mesela kitaplarimin cogu kutularda, sonra gunluklerim de ayni kolilerde ve yazi yazdigim defterlerim de.. Disarida olan da var ama digerleri olmayinca onu da elime almak gelmiyor icimden.. Sanki boyle tum kitaplarimi, yazilarimin oldugu defterlerimi birarada gormeliyim yoksa olmuyor.. Bu da yeni eve tasinip tekrardan duzenimi kurana kadar mumkun olmayacak gibi duruyor..:(
Onun icin simdilik klavye-parmak olayina devam durumlarindayim anlayacaginiz ki bu da bana kagit kalem zevkini vermiyor.. Kagit kalem ile yazarken bir de bilgisayara geciyordum belki zorluk oluyordu ama bana daha kalici geliyordu... Bilgisayara yazilanlar o kadar kalici degilmis sanki her an kaybolabilirmis gibi geliyor..
Halbuki ben bilgisayar muhendisiyim di mi?? Bilgisayarim cokse bile icindekileri kurtarabilirim ama olsun sevmiyorum o kadar bilgisayari.. Aileme -daha cok teyzelerime- cocuklara bilgisayar almamalarini tembihliyorum ama nerdeeee herkes isin kolayinda neyse bunu baska bir yaziya yazayim...
Yeni eve kadar yazilar bigisayarda yazilmaya devam edecek ve ara ara deftere aktarilacak..Kagidin kokusunu kalemin elime bulasmasini seviyorum ben.. Bilgisayardan kitap okuyamayanlardanim.. Hatta forumdaki hikayelerini bile ciktilarini aliyorum zaman zaman..:)